85 yıl önce bir Ekim gününde Gazi yine bir yurt gezisinde.
17 Ekim 1925 günü Afyon’dan Konya’ya bir trenle geleceği haberi geliyor.
Konya İstasyonunda İkinci Ordu Müfettişi Fahrettin Altay, Kolordu Komutanı Naci Eldeniz Paşalar ve askeri ve sivil erkan ve Konya’daki hemen hemen bütün okulların öğrenci temsilcileri, Konya esnaf birlik yöneticileri ve binlerce Konyalı karşılıyor.
Gazi Mustafa Kemal Paşa; Konya istasyonundan sağına Bağdat Demiryolları inşaatında çalışan mühendisler için yapılmış ve spor tesislerine savaşların bile uğramadığı bir otelin yanından geçerek Konyalılarla buluşuyor.
Kurtuluş Savaşı’nda Ankara’nın yabancı ülke temsilcilerine çay-kahve ikramlarında bu otelin çatal bıçak takımlarının kullanıldığı düşünülürse savaş içindeki bir ülkenin tam ortasında bu oteldeki sefayı da insan sorgulamadan edemiyor.
Ne ilginç tesadüftür ki 1955 yılında şimdi adı Anadolu Liseleri olan ve benim de iftihar ederek okuduğum ama garip bir tarzda YABANCI DİLDE ÖĞRETİM yapan MAARİF KOLEJİ isimli 6 okuldan birisi bu binada açılıyor.
Bu binanın bir sonraki kullanıcısı da 1960lı yıllarda bir HALK HOLDİNG denemesini yapan Milli Türk Talebe Birliği ve CHP Gençlik Kolları eski Genel Başkanı Dr.Suphi Baykam ın HASTAŞ Koleji nden başkası değil.
Büyük sevgi gösterileriyle yoluna devam eden Gazi nin karşısında Ziraat Abidesi vardır.
Ziraat Abidesi nin mimarı onun hayatında bir dönüm noktası olan Hareket Ordusu’nun bastırdığı 31 Mart İsyanı şehitleri için yapılmış Abide- i Hürriyet eserinin de mimarı Mimar Muzaffer dir.
Ölümünden 5 yıl sonra Gazi Mustafa Kemal’in ilk anıtı olan Topkapı Sarayı ve Gülhane Parkı’nı arkasına alıp Anadolu’ya bakan Avusturyalı heykel traş Krippel ‘in Konya için yaptığı anıtı bu Ziraat Abidesi ‘ne eklenecektir.
Ne kadar da şimdi adı bir dershane sokağından ibaret kalsa da 40 yıllık ömrüne Konya’da Erkek Öğretmen Okulu olarak yapılmış ama sonradan Konya Lisesi olarak kullanılan binayı ve bu yazının konusu olan okul olan Konya Kız Öğretmen Okulu'nu felçli halde olmasına rağmen sığdırmıştır.
Bu dersaneler sokağına gidip gelirken onu fark etmediğim gibi 5 yıl boyunca Atatürk anıtında ben onu öğrenmemiştim.
Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Konya Şubesi kurucusu olan okulumun bağışcısı Mümtaz Koru’yu öğrenmediğim gibi.
Bilmiyordum. Tıpkı Konya’daki milyonlar gibi.
Soner Yalçın'ın kitaplarından öğrendiğim Konya'daki hava şehitleri gibi.
“Pilotlar aralıksız büyük bir azimle çalışırken, Konya'da bir gerici ayaklanmayla karşı karşıya gelindi. İngilizler ve Saray'la işbirliği içinde olan Zeynelabidin ve kardeşleri, Konya'daki Delibaş Mehmet ve 500 adamını ulusal güçlere karşı kışkırttı.
Ulusal savaşta ilk şehit pilot, Konya'daki bu gerici ayaklanma sırasında verildi. Birinci Dünya Savaşı'ndabir kurşun yarası bile almayan Pilot Üsteğmen İbrahim Ethem, Konya istasyonunu savunurken 3 Ekim 1920'de gericiler tarafından şehit edildi.
Pilotlar gericilere karşı tayyarelerini korurken ellerinde silahları bile yoktu.”
90 yıl önce yine bu günlerdeki gibi bir Ekim günü tıpkı cahillerin saldırısıyla ölen Müderris Sivaslı Ali Kemali beyi de bilmiyordum.
Oysa sık sık geçerdik ailecek Tıp Fakültesi’ne Meram Yeni Yol’dan giderken onun isminin verildiği caddeden.
Nerden bilirdi 90 yıl önce Milli Mücadeleye isyan edenlere kefil olarak Konya’dan Ankara’ya Gazi Mustafa Kemal’in çektiği telgrafla affedilenlerce kısa bir süre sonra Hava şehitlerimiz gibi benzer bir sona uğrayacağını.
Sokakta çarşaflı kırmızı çoraplı gördüğü kadın ile ilgili artık Müslümanlık kaldı mı diye soran kişiye KIRMIZI ÇORAPLA GİDECEK MÜSLÜMANLIĞIN diyerek cevap vermesi yada, Gramofondan ezan okunur mu tartışmalarına günümüze bile örnek olacak şekilde SİZ GRAMOFONA SENİ NASIL KAYDEDİYORLAR ONU TARTIŞIN dediğini nerden bilebilirdim Konya’nın en başarılı liselerinde okurken
İşte böyle bir şehre, Tam 85 yıl önce Gazi Mustafa Kemal’in 7. Kez gelişini anlatıyorum sizlere.
İlk gelişinden kısa bir süre Konya isyanı olmuş ve din konusunda fikirlerine ehemmiyet verdiği Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti başkanı Müderris Sivaslı Ali Kemali bey gibi onlarca kişi şehit olmuştu.
Günümüzde Atatürk Müzesi olarak kullanılmasına rağmen Milli Mücadele’de Konya namına elle tutulur hiçbir şeyin olmadığı binada dinlendikten sonra Gazi Mustafa Kemal
Önce Belediye binasını ziyaret etmiş.
8 yıl sonra Konya’da bu meydanda kutlanmış Cumhuriyet’in 10.yılı, ve “KONYA HALKI ONUNCU CUMHURİYET BAYRAMINI CANDAN COŞKUNLUKLA BU ALANDA KUTLADI 29-10-1933 “ yazılı bir hatıra anıt konulmuş.
Anıtın yerinde şimdi yeller esiyor, nerede olduğu bilinmiyor Ankara’daki HACETTEPE PARKI’nın ünlü SU PERİSİ heykelinin akıbeti gibi.
Sağ sırada en yakın bina Muallimler Birliği, yanında Gazi Mustafa Kemal İlkokulu.
Gazi Mustafa Kemal sırasıyla Türk Ocağı ve Muallimler Birliği ni ziyaret etmiş.
Birlik salonunda Kız Öğretmen Okulu Öğretmeni Sabriye Hanımın heyecanlı konuşmasını dinledikten sonra aşağıdaki konuşmayı yapmış.
“Muhterem Bey ve Hanımefendiler
Evvela müsaade buyurunuz. Muallim Hanımefendiye sureti mahsusade teşekkür edeyim.Beni buraya davetlerinden Memleket ve millet hizmetlerinde öncü olmak isteyenlerin ilham menbaı, milletin hakiki hissiyat ve emelleridir.Bizim zikre şayan bir hareketimiz varsa,o da milletin hissiyat ve temayülatında varlığına temas etmeğe çalışmaktan ibarettir.Her türlü muvaffakiyet sırrının her nevi kuvvetin,kudretin hakiki kaynağının milletin kendisi olduğuna kanaatimiz tamdır.
Şimdiye kadar bu hareket tarzında asla aldanmadık.Bundan sonra da aynı surette harekete devam edeceğimize şüphe yoktur.
Muhterem arkadaşlar , yürümekte olduğumuz yenilik,tekamül ve medeniyet yolunda sizlerden mürekkep bir Türk ordusuna istinat ettikçe behemal muvaffak olacağımıza imanım katidir.Şimdiye kadar olduğu gibi birbirimize istinat ederek ve hep beraber milletin iradesine dayanarak yürümekte devam edeceğiz.Milletimizin kat’ına mecbur olduğu merhalelere ulaşılacak en nurlu hedeflere varılacaktır.Onun için birbirimize vereceğimiz işaret
İleri ! İleri ! Daima İleridir !
Gazi Mustafa Kemal bu konuşmayı yaptığı günün ertesinde Mimar Muzaffer’in eseri Konya Kız Öğretmen Okulu na gelmiş. Okul avlusunda kızların tenis oyununu on dakika kadar seyretmiş,daha sonra okul salonuna geçmiş. Konya Lisesi ve Konya Kız Öğretmen Okulu öğrencilerinin gösterilerinden sonra okul müdürü Saadet hanımın konuşmasından sonra aşağıdaki konuşmayı yapmış:
"Hanımlar,Efendiler
Bu dakikada dinlediğim,coşkun duygularla dolu sözleri çok samimi,çok semavi buldum.Teşekkürler ederim.Kız Muallim Mektebi,Kız Orta Mektebi,Erkek Lise ve Erkek Muallim Mektebi tarafından birlikte tertip olunan bu müsamerede bulunmaktan pek ziyade mesut ve müstefid oldum.
Müdürler,muallimler,talebeler!Memnuniyetle görüyorum ki,çok güzel çalışıyorsunuz.Girdiğim her yerde bütün milletin aynı suretle çalıştığına şahit oldum.Millet aynı noktaya aynı tarzda seri,azimkar adımlarla yürümektedir.Bu müşahedede bulunanlar elbette hükmeder ki ,Türk milleti programını katiyetle tespit etmiştir.Bu programda kat’i hedefe ulaşan yollar açık ve muayyendir.Bütün millet elele vererek programını tatbik etmektedir.Bizim programımız yoktur,diyenlere söylemeliyim ki,bizim programımızı bütün tafsilatıyla laflardan mürekkep yazılarda arayanlar bu araştırmalardan memnun,mutmain olmayabilirler.Filhakika bizim programımızın ihtiva ettiği gayeler bakkal kağıtları üzerindeki tespit olunmuş programlardan büsbütün başkadır,yüksektir.Bizim programımızın olup olmadığında mütereddit bulunanlara onun tatbikat neticeleri olan fiiller ve eserlere dikkatle bakmalarını tavsiye ederim.Her geçecek gün milletin ortaklaşa çalışmasının yeni ,hayırlı mahsülleri ve eserleriyle tetevvüç edecektir.Neticeler programımızın açık teyidi olacaktır.Kudretsiz dimağlar,zayıf nazarlar hakikati suhuletle göremezler.O gibiler büyük Türk milletinin yüksek seviyesine nazaran geri adamlardır.Fakat zaman bütün hakikatleri en geri olanlara dahi anlatacaktır. Arkadaşlar,ilim ve irfan heyetisiniz.Huzurunuzda bulunmaktan istifade ederek bir noktaya dikkat ve gayretinizi celbedeceğim:
Milletimizi vehmiyattan nefsini kurtamaya muktedir hale getirmeye çok çalışalım.
Bu konuşmayı yaptıktan bir gün sonra 20 Ekim 1925de Konya’ya veda ederken Babalık Gazetesi’ne muhabirine Konya ve Konyalılar hakkındaki düşüncelerini aşağıdaki gibi iletiyor:
“Konya’da bu defadaki ziyaretimde on ay evvelkine nazaran pek çok ilerlemiş eserler gördüğümü kemal-i memnuniyetle beyan ederim.Yapılan ve başlanılan imar teşebbüsleriyle Konya’nın pek yakın zamanda bütün manasıyla medeni bir şehir ,gıpta edilecek bir Türk mamuresi olacağına itimadım kuvvetlidir.
Çalışkan ve uyanık Konyalıların bilhassa medeni giyimin kullanımında gösterdikleri istek ve hassasiyet ayrıca kayda değerdir.
Konya gençliğinde ve mekteplerde gördüğüm hayat eseri ve faaliyetleri takdir ediyorum.
Konya’ya geldiğimde ve dört günlük ikametim esnasında muhterem Konyalıların ve mümessillerinin büyük bir heyecanla şahidi olduğum samimi tezahüratından, gösterdikleri yürekten gelen samimiyetten pek mütehasis oldum."
İşte böyle etkileyici bir buluşma sağlayan Konya Kız Öğretmen Okulu
Konya’da kız öğrencilerin en yüksek dereceli gittikleri Konya İnas Rüştiye Mektebi’nin ardından kuruldu.1913’de Tedrisat-ı İptidaiyye Kanun-u Muvakkati ile iptidai mektepler; rüştiye kısımlarını da sağlayacak şekilde 6 yıllık okullar haline getirilince bu okulda bir süre sonra kapanmıştı. Yetkin kadın öğretmenler yetiştirmek amacıyla 1913’de Meclis-i Umumi görüşmelerinde tartışılmıştı. Ama okulun açılması 1915yılına sarktı. İlk bina olarak Mevlana Türbesi yakınında Hacı Fasihzade Memduh evinde kurulan okul ardından Halim Çelebi konağına, sonrasında da Botsalı’nın evinde eğitime devam etti. 1924 yılında da Mimar Muzaffer’in eseri olan şu anda Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü olarak kullanılan binaya taşındı. Binanın tamamlanmasını göremeyen Mimar Muzaffer’in eserini Konya Postane binasının da Mimarı Falih Bey tamamladı.
Yıllarca Konya eğitim hayatına öğretmen yetiştiren ve benim ilkokul öğretmenim başta olmak üzere annem ve arkadaşlarından bildiğim kadarıyla Konya’nın modern yüzü olan bu okulun akıbetini okul öğrencilerinin fotoğraflarından sonra sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
Evet modernleşmenin simgesi bu okulun akıbetini anlatayım sizlere.
Sonuçları düşünülmeksizin alınan belki de iyi niyetli bir karar ile 1974 yılında toplanan 9. Milli Eğitim Şurası’nda ilkokul öğretmenlerinin yüksek öğrenim görmeleri kabul edilerek o zamana kadar ilkokul öğretmeni yetiştiren öğretmen okulları, öğretmen liselerine dönüştürülmüş ve öğrenim süresi 3 yıla indirilmiştir.
Bu uygulama öğretmen okullarını olumsuz yönde etkilemiş ve mezunlarının öğretmen olamayışı bu eğitim kurumlarına olan ilginin azalmasına yol açmıştır.1979 yılında öğretmen liselerinin kapatılması gündeme gelmiş ve 1915’den beri faaliyet gösteren Konya Kız Öğretmen Lisesi’nin de kapatılarak öğrencilerinin Nevşehir Kız Öğretmen Lisesi’ne nakledilmesi kararlaştırılmıştır.
Konya Kız Öğretmen Okulu 65 yıllık tarihi boyunca mezun ederek eğitim ordusuna kazandırdığı binlerce öğrencisi ile ülke insanının bilgilendirilmesine ,eğitim ve kültür seviyesinin yükseltilmesine çok büyük hizmet ve katkılarda bulunmuştur.Bu sürede Azize Nuri Hanım, Zehra Hilmi Hanım, Faik Bey, Mehmet Emin Bey, Saadet Hanım, Mustafa Lütfi Bey,Nami Çetinel, Ebazer Berksoy, İhsan Baykal, Nevvare Ünsal,Ali Türköz,Emine Gültekin ve son müdür olarak görev yapan Demir Ali Göker ‘e de hizmetlerinden dolayı teşekkürü bir borç bilirim.
PEKİ BÖYLE BİR TARİHİ OKUL KAPANIRKEN KONYA MİLLETVEKİLLERİ NE TARTIŞIYORLARDI?
Okulun kapanmaması için kamuoyu oluşturmaya çalışan müdürün çabaları ile CHP Konya yöneticileri Mehmet Çelen, Abdülrezzak Ünal Müdür odasından CHP Konya Milletvekili Mustafa Üstündağ’la telefon ile görüşmektedirler.
-Siz Konya milletvekili ve en yetkili kişi olarak 65 yıllık mazisi bulunan Türkiye’nin en köklü okullarından birisi olan Konya Kız Öğretmen Okulu ve Lisesi ‘nin kapatılmasına nasıl göz yumuyorsunuz?
Aldığımız bilgilere göre Türkiye genelinde altı öğretmen lisesinin açık kalacağını öğrendik. Bu altı öğretmen lisesinden birisi,senin bölgendeki bu okul olmalıydı.Gelecek seçimde seçmeninin karşısına ne yüzle çıkacaksın?
-CHP GENEL SEKRETERİ Mustafa Üstündağ : Ben Milli Eğitim Bakanı ile konuşmuyorum, etkili olamadım.
Bu kadar yazmam aslında yalnızca bu cümle içindi.
Parti için kısır çekişmeler, bir eğitim yuvasını ve ardından Konya’yı nasıl değiştirdi.
Benzerlerini Türkiye yıllardan beri sizce yaşamıyor mu?
Onur Çeçen
Odatv.com
Not: Konya Kız Öğretmen Okullular Buluşuyor
Ankaralılar 23 Ekimde saat 13.00 de Kızılay YKM mağazası kafeteryasında
İstanbullular 27 Kasımda saat 13.00 de Beyoğlu öğretmen evinde
Kaynaklar:
1.Konya’da Modern eğitim Kurumları Dr. Kerim Sarıçelik 2010
2. Konya Kız Öğretmen Okulu ve Öğretmen Lisesi DemirAli Göker 2006
3.20.yüzyılın başlarında Konya nın Görünümü Sefa Odabaşı 1998
4.Sivaslı Ali Kemali Bey- Mehmet Önder
5. Mümtaz Koru –Mehmet Önder 1954
6.Atatürk Konya’da Mehmet Önder 1989
7. Milli Mücadele Dönemi Konya Öğretmenleri Caner Arabacı 1991
8.Atatürk Konya’da İhsan Kayseri 1981
9.Konya Maarif Koleji’nden Meram Anadolu Lisesi’ne Elli Yılın Öyküsü Türkiyede devlet eliyle yabancı dil öğretimi Ali Tartanoğlu 2005
10.Konya Bir Şehrin İki Hikayesi Meltem Çiçekli 2007
11.Konya fotoğrafları değişik fotoğrafçı ve sergilerden alınmıştır.
*Onur Çeçen'in Odatv.com sitesine 20.10.2010 tarihinde yazdığı Konyalılar Bu Fotoğraflara Şaşıracak adlı yazısından alınmıştır
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder